![]() |
Orhan Gazi 1326
Frasnsa Milli Kütüphanesi Arşivi
|
Bizans ile ilgili olarak, her şey den önce, iki önemli konuyu hiç unutmamamız lazım: Birincisi, tarihte ‘Bizans’ adında bir devletin var olmadığını, ‘Bizans’ diye bahsedilen devletin asıl isminin ‘Doğu Roma İmparatorluğu’ olduğunu, kendilerini ‘Romalı’ diye adlandırdıkları RUMELİ, ROMA’DIR.
‘Doğu Roma’nın, yani Bizans’ın kendisinden ‘Romalı’ diye bahseden halkının yaşadığı bugünün Anadolu’su o günlerde ‘Roma’ idi ve ‘Roma’ sözü şark dillerine ‘Rum’ diye geçmişti.
‘Rumeli’, adı üstünde ‘Rum ülkesi’ demekti ve üstelik, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmed’in ünvanlarından biri de ‘Kayser-i Rum’ idi. Osmanlı padişahlarının Fatih Sultan Mehmed’den itibaren kullanmaya başladıkları ‘Roma İmparatoru’ demektir ve ‘Roma’ sözüyle kastedilen devlet, Bizans’tır. Fermanlarda ve paralarda İstanbul’un cumhuriyete kadar ‘Konstantiniye’ şeklinde geçmesinin sebebi de, budur. Mimari: Hiç inkár etmeyelim: İmparator Jüstinyen’in bundan 1500 yıl kadar önce inşa ettirdiği Ayasofya, özellikle de Ayasofya’nın kubbe stili, Anadolu’daki ve Rumeli’deki hemen bütün camilere modellik etmiştir. Hattá Ankara’da Cumhuriyet’in ilanından neredeyse 50 sene sonra yaptığımız Kocatepe Camii’ne bile!
🌷
Tekkler ve Türbeler: Özellikle İstanbul’da evliya türbesi olarak hala ziyaret edilen bazı yerler, aslında Bizans zamanından kalmış mekanlardır. Mesela Dolmabahçe’deki Baba Sungur Tekkesi, Bizanslı bir kahramanın mezarının üzerine kurulmuştur ve türbeyi İstanbul’un Ortodoks halkı da ziyaret eder.‘Birinci Roma’ Pagan-Latin ‘İkinci Roma’ olan Bizans-Hristiyan ‘Üçüncü Roma’, Osmanlı -Müslümanlığı olmuştu.Ortodoks ve Müslüman halk, Anadolu’nun bazı yerlerinde içiçe yaşamaktaydı ve aralarında bir kültür alışverişi vardı.
🌷
Bu beraberlik, zamanla aile ilişkisi haline kadar gelmiş, Türk hükümdarlar siyasi sebeplerle de olsa Bizans’tan kız almakta mahzur görmemişlerdi. Mesela Orhan Gazi’nin ilk karısı Nilüfer Hatun, İnegöl Tekfuru’nun kızıydı ve asıl adı Holifira idi. İkinci karısı Asporça’nın Bizans İmparatoru Üçüncü Andronikos’un, diğer karısı Teodora’nın da Altıncı Yohannes Kantakuzenus’un kızı olduğu söylenirdi. Orhan Gazi ile Nilüfer Hatun’un oğulları ve her ikisi de ‘Rum ülkesi’ Rumeli’nin fatihi olan Birinci Murad ile kardeşi Süleyman Paşa, dolayısıyla Bizans İmparatoru’nun torunuydular ve aslında Bizanslı dedelerine karşı savaşıyorlardı.
🌷
FRANSA Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın ‘Biz de, Türkler de Bizans’ın çocuklarıyız’ demesi bu durumu özetliyordu.[Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın "Hepimiz Bizans'ın çocuklarıyız" sözleri, Meclis'te de tartışma konusu oldu. Bazı milletvekilleri, "Hepimiz Osmanlı çocuklarıyız" diyerek karşılık verdi.Kaynak haber:Yeni Şafak 18 Kasım 2004].Siz belki bilmiyor olabilirsiniz ama onlar bu gerçeği hepimizden daha iyi bilmekteler.
🌷
İstanbul’daki bazı semtlerin Bizans’tan buyana kullanılan isimlerini hatırlayalım, meselá Florya, Samatya (Psamathia), Tarabya (Theraphia), Langa (Vlanga), Balat (Palatio), İstinye (Sosthenion), Kalamış (Kalamisia), Pendik (Pantikion), Üsküdar (Scutari) gibi adların asırlardan buyana neden hiç değişmediğini düşünelim, bu bile yeter!
🌷
Mesela çoğumuzun ‘tarihin ilk askeri müziği’ olduğunu zannettiği mehterin daha eski örneği, Roma’nın ‘lejyon bandosu’ idi ve bu bando asırlar boyunca var olmuştu.
🌷🌷🌷
Kaynak______________________
Murat Bardakçı http://www.hurriyet.com.tr/bizans-in-torunu-degiliz-ama-40-gun-duasini-bile-bizans-tan-aldik-274717 sitesindeki makaleden derlenerek alınmıştır.
ÖNEMLİ NOT:
*Kırmızı renkli kelime ve cümlelere tıkladığınızda ilgili bilgilere geçiş yapabilirsiniz.