Ergenekon Nedir?


Moğol ülkesine Oğuzdan birinin Kağan olmasının tek bir yolu vardır. O da Moğol Kağanının en yakını olmasıdır.Moğol Kağanı öldükten sonra yerine kurultay ile damatları Oğuz Han soyundan İl Han Kağan olur.Moğol Sevinç Han dayanamaz, mektup yollar dört yana çevre illerin beylerine
Der ki: "Türkler düşmandır, hem bana hem de sana." toplanıp karar alırlar. Birleşelim Türklere savaş açalım. Sevinç Han’la Tatar birlikleri   İl Han'ın ordusunu yener. Tatarlar, büyükleri öldürür, küçükleri tutsak eder efendilerinin boy adını alır.Tutsaklar arasında İl Han'ın küçük oğlu Kıyan ile kardeşinin oğlu Nüküz aynı kişiye tutsak düşer. Bunlar, tutsak oldukları yıl evlenmişlerdir. Bir gece atlanıp, eşleriyle birlikte kaçarlar.Ordu kurdukları yere gelip düşman eline geçmemiş ne varsa toplayıp; at, deve, öküz ve koyunları bir araya getirip yola koyulurlar.Dağlar arasında insan ayağı değmemiş bir yere ulaşıp orada yaşamaya karar verirler. Önlerinde giden yabanî koyunları izleyip onlarla yamaçları tırmanıp bir dağın boğazına varırlar.Boğazdan tepeye çıkıp dağın öte yanına inerler. Etrafa bakarlar. Görürler ki geldikleri yoldan başka bir yol yok.Geçip geldikleri yolda bir deve, bir keçi güçlükle yürüyebilirdi.İndikleri yer geniş sonsuz bir ülkedir. İçinde akarsular, pınarlar, türlü otlar, çayırlar yemişli ağaçlar, türlü türlü avlar vardır.Bunlar bu durumu görüp, Tanrı'ya şükür ederler ve bu yere Ergenekon adını verirler. 'Ergene', dağ kemeri; 'kon' ise dik demektir.Kıyan ve Nüküz oğulları burada 400 yıl çoğalır ve bir gün gelir sığmaz olurlar. Ergenekon’un çobanı  "Ey bilge kişi, bu kurt niye gelmiştir?"  diye sorar. Ergenekon’un Bilgesi bu kurt ulu Kök Tengri’nin bir alametidir.Demirci ile Çoban Kurt’un peşine düşerler.Nereden geldiğini bulurlarsa oradan çıkacaklardır.Geldikleri yer demir madenin olduğu dağdır.Dışarı çıkmayı saglayacak bir yol açmak üzere demir dağı eritirler.Yük yüklenmiş bir develerin geçeceği bir yol açılır. Bir öncü yolladılar dışarıya bakmaya çok eskilerden Ergenekon’un büyüklerinin anlattıkları kurt sancaklı Kıyan kağanın atasının hanlığına gidip atalarının öcünü alacaklardı.İli derleyen anlamında "İliğ Kağan" diye de adlandırılan Bumin Kağan (Aşina Tumen)'in ölümünden sonra, yerine oğlu İssik Kağan (Aşina Kolo, 552-553) geçtiyse de iktidarı fazla sürmedi. Bir yıl sonra Mukan Kağan (Aşina Yandou ya da "İrkin", 553-572) Moğol soylu Kitanları yenerek hükümdarlık tahtına oturdu.

O günün anısına Kurt Kök-Türklerin simgesi olarak kendilerine tamga demişlerdir.Kurt simgesinin orjinali 1.Göktürk Moğol Kabilesinin kağanlık alameti olmasıdır.Bu alamet diğer Oğuzlar tarafından kullanılmamıştır.1.Göktürk Moğol hakanlığının egemenliğinde yaşayan diğer oğuzlar farklı isimler alarak Göktürklerle iktidar mücadelesine girmişlerdir.Özellikle Göktürkler Mukan kağandan sonra tahta Tapo (taspar) Kağan geçmesi ile.  Budizm’i kabul etmesi sonucu diğer oğuzlarla çatışmasına yol açmıştır.

…Türk beyleri, Türk adını bırakmışlar, Çin beylerinin adlarını almışlar, Çin hakanına boyun egmişler, elli yıl işlerini, güçlerini (ona) vermişler.









Dipnot____________________________________________

Hunlar döneminde bozkırlarda göçebe olarak kurulan Göktürkler Hun İmparatorluğunun yıkılmasıyla Asya bozkırlarında yaşayan Aşina (Hun topluluğu) kabilesine dayanır. Günümüzde Moğolistan olarak belirtilen bölgede Altay eteklerinde Juan-Juan İmparatorluğu himayesinde yaşayan Aşina kabilesi, demirci yetenekleri ve zanaatlarıyla devletin demir ve dökme çelik işçiliğini yapıyorlardı. Önceleri daha çok Juan-Juan imparatorluğuna bağlı yaşayan bu kabile aynı zamanda kendi içinde giderek teşkilatlanmış ve gelişmiştir.

ÖNEMLİ NOT:
*Kırmızı renkli kelime ve cümlelere tıkladığınızda ilgili bilgilere geçiş yapabilirsiniz.






onbirs